Robotları beklerken

 

Her çağ kendi karabasanını yaratır.

Tarih kadar eski korkulardan, bilinçaltının derinliklerinden çıkan, efsane ve masal yaratıklarıyla doludur karabasanlar. Ama bu yaratıkların bazısı, dönemin hakiki ve hayalî endişeleriyle etkileşerek yeni çizgiler kazanıp yenilenir ve insanların zihnine musallat olur, yaygınlaşır, popüler kültürün parçası haline gelirler.

Yakıp yıkan, insanları parçalayan canavarlardı eski çağların korkunç yaratıkları. On dokuzuncu yüzyılda  dehşet sahnesini kan emici vampirler, hortlaklar, hayaletler kapladı. Ardından uzaylıların istilası başladı. Bugünlerde robotlar korkutuyor insanları. Daha fazla

Karanlık Üçlü Kişilik Özelliği: Narsizm, Makyavelizm ve Psikopati eğilimi

Kişilik özellikleri ile ilgiliçalışmalar uzun yıllardır psikoloji literatüründe oldukça dikkat çekmektedir. Son zamanlarda “Karanlık üçlü” (dark triad) olarak isimlendirilen narsizim, makyavelizm ve psikopati kişilik özellikleri yeni araştırmalara konu olmaktadır. Bu kişilik özellikleri psikoloji literatürüne yeni giren kavramlar olmamakla birlikte, kişiliğin karanlık yönleri olarak birlikte araştırılmaktadır (Paulhus ve Williams, 2002). Daha fazla

“Değişimden korkan insanların komplo teorilerine inanma olasılığı daha yüksek”

Araştırma: Değişimden korkanlar komplo teorilerine inanmaya daha yatkın

İklim değişikliğini Çinlilerin ABD’yi durdurmak için uydurması, uçaklardan gizlice kimyasallar atılması, Dünya aslında düz olmasına rağmen NASA’nın bunu saklaması gibi bir çok komplo teorisi aslında değişimden çekinen ve siyasi bilgisini gözünde büyüten kişilerin sığındığı, mantık sınırlarını zorlayan açıklamalar. Sosyal psikoloji araştırmacıları, kişinin komplo teorilerine inanma ihtimalini etkileyen iki ana faktör tespit etti. Yapılan araştırmaya göre sosyal ve kültürel değişimleri tehdit olarak algılayan kişiler ve siyaset bilgilerini olduğundan fazla zanneden kişiler bu teorilere inanmaya daha yatkın. Daha fazla

Neoliberalizmde insan kendisinin despot patronudur

Bilimsel bir çalışmaya göre, yeni bir psikolojik endişe türünde kaygı verici bir artış var: Buna “neoliberal mükemmeliyetçilik” diyebiliriz.

Yazı: Meagan Day (Çeviri: Başlangıç Dergi)

Thomas Curran ve Andrew Hill’in Psychological Bulletin adlı dergide yayımlanan araştırmasına göre, mükemmeliyetçilik yükselişte. Her ikisi de psikolog olan yazarlara göre,“son dönemde genç kuşaklar, diğer insanların kendilerine karşı daha talepkar olduğunu görüyor; onlar da hem diğerlerine hem kendilerine karşı daha talepkar davranıyor.” Daha fazla

Ağaçların dostluğu

“Bu ağaçlar arkadaş. Kalın dalların nasıl da birbirinden uzağa doğrulduğunu görüyor musunuz? Böylece dostlarının ışığını engellememiş oluyorlar… Bazen bunun gibi çiftlerin kökleri birbirlerine öyle karışmıştır ki biri öldüğünde diğeri de ölür.”

– Peter Wohlleben

Sürekli Meşgul Olma “Hastalığı”

Birkaç gün önce yolda çok sevdiğim bir arkadaşımı gördüm. Durup nasıl olduğunu, ailesinin nasıl olduğunu sordum. Bana baktı, alçak bir sesle sızlanmaya başladı: “Çok meşgulüm… Çok meşgulüm… Yapmam gereken o kadar çok şey var ki!” Daha fazla

Yıldızlı, Yıldızlı Gece – Don McLean

şimdi anlıyorum
bana ne demeye çalıştığını
aklın için nasıl acılar çektiğini
onları nasıl serbest bırakmaya çalıştığını
dinlemedi onlar
nasıl dinleyeceklerini bilemediklerinden
belki şimdi dinlerler

seni sevemiyorlardı çünkü
ama senin aşkın gerçekti
ve hiç umut kalmadığında o yıldızlı gecenin içinde
canına kıydın, âşıkların sıklıkla yaptığınca
halbuki ben sana söyleyebilirdim vincent
bu dünya hiç senin kadar güzel insanlar için olmamıştı…

Don McLean – Vincent ( Starry, Starry Night)

Çatalhöyük’te insanlar, 4000 yıl boyunca şiddet ve savaş olmadan yaşadı

Dünya Miras Listesi’ndeki yer alan Konya’nın Çumra ilçesindeki Çatalhöyük’te insanlar, 4000 yıl boyunca şiddet ve savaş olmadan yaşadı

Dünya Miras Listesi’ndeki yer alan Konya’nın Çumra ilçesindeki Çatalhöyük’te insanlar, 4000 yıl boyunca şiddet ve savaş olmadan yaşadı.

İngiliz Arkeolog James Mellaart ve ekibi tarafından 1960’lı yıllarda keşfedilen Çatalhöyük’te, 1993 yılında Stanford Üniversitesinden İngiliz Arkeolog Prof. Dr. Ian Hodder başkanlığında kazılara yeniden başlandı.

Çatalhöyük’te 9000 yıl önce üstten girilen, birbirlerine bitişik kerpiç evlerde yaşayan insanların sosyal yapısı, beslenme ve giyim şekilleri gibi çeşitli konular araştırılıyor.

Hodder, Çatalhöyük’te yapılan kazıların bu yıl 25. yılına girdiğini ve bugüne kadar birçok bilginin ortaya çıkarıldığını söyledi.

Çatalhöyük’te beslenme, sosyal ve ticari ilişkiler ile ilgili bulguları ortaya çıkardıklarını belirten Hodder, tarihinin 9.000 yıl öncesine dayanması, geniş bir alanı kapsaması ve ilk kez Ortadoğu’nun dışındaki bir yerde Konya’da yerleşmiş bir hayat bulunduğu için Çatalhöyük’ün oldukça önemli bir yerleşim olduğunu söyledi.

Hodder sözlerine şöyle devam etti;

“Çatalhöyük çok istikrarlı bir toplumdu. Savaş ya da çatışma olmaksızın 4.000 yıldır yaşıyorlardı. Barış içinde bir hayat paylaşmayı ve modern toplumlar için çok iyi bir örnek oluşturmayı başardılar. Bir toplumda birlikte yaşamak önemlidir. Bireyselcilik ön plana çıkmamıştı. Onların bir lideri değil ortak bir yaşamları vardı. Akrabalığa dayalı ilişkiler yaygın değildi. Biyolojik aileler birlikte yaşamadı toplumdaki diğer insanlarla yaşıyorlardı. Genetik olarak karışıklardı ve büyük bir aileydiler.”

Konya’nın Çumra ilçesindeki Çatalhöyük’teki nüfusun 8000 olduğu düşünülüyor.

Hodder, kazı çalışmalarının bitirildiğini ve sahada yeni projelerin başlayacağını belirterek, önümüzdeki günlerde de koruma ve restorasyon çalışmalarının yapılacağını söyledi.

Bulguların bilimsel yöntemlerle değerlendirileceğini belirten Hodder, “Uzman ekipler oluşturuluyor. Her ekip 32 uzmana sahip olacak ve farklı sorulara cevap arayacak. Örneğin, bu çağda bu insanlar ne yemek yedi? Nereden geldiler? Kendilerini genetik olarak koruma yöntemleri neydi? gibi sorulara cevap bulmaya çalışacaklar.

Hodder, Çatalhöyük kazılarına asistan olarak başladığını ve 25 yılı geride bıraktığını söyledi.

kaynak: http://arkeofili.com

John Berger: Kitle gösterilerinin tabiatı

Yetmiş  yıl önce (6 Mayıs 1898’de) Milano’nun ortasında kadınlı erkekli işçilerin katıldığı bir kitle gösterisi yapıldı. Bu gösteriye yol açan olaylar, bu yazıda yer veremeyeceğimiz kadar uzun bir tarihe sahip. Gösteri, General Beccaris’e bağlı ordu tarafından saldırıya uğrayıp dağıtıldı. Öğle vakti, atlı askerler kalabalığın üzerine saldırdı: Silahsız işçiler barikatlar kurmaya çalıştılar. Sıkıyönetim ilân edildi ve ordu üç gün boyunca silahsızlarla çatıştı.

Daha fazla

Uyku ve Uykusuzluk – Yaşar Çabuklu

16832269_619236258261160_8185761650523193496_nYaklaşık son iki yüzyıldır egemen olan kesintisiz sekiz saatlik uyku modeli tarih boyunca evrensel bir model değildi. Bölünmemiş, tek bir gece uykusunun kural olmadığı birçok kültürde insanlar gündüzleri de değişik saatlerde, değişen süreler boyunca uyuyorlardı. Öte yandan uyku eskiden – bugünkü anlamında– özel değildi; sıradan insanların dünyasında uyku, uyku yeri ve çıplaklık henüz mahremiyetin kurallarına tabi kılınmamıştı. Yatak odası diye ayrı bir oda yoktu, ısınma sorununun da etkisiyle insanlar evin aynı odasında yaşar ve uyurlardı. Daha fazla

Previous Older Entries